Publications

AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MAHKEMESİ’NDEN ŞEKİL MARKALARI ARASINDA KARIŞTIRILMA İHTİMALİNE İLİŞKİN ÖNEMLİ KARAR: “ASLAN BAŞI” FİGÜRÜ MODA SEKTÖRÜNDE YAYGIN KULLANILAN, ZAYIF BİR MARKADIR

Öz

Avrupa Birliği Genel Mahkemesi ("Genel Mahkeme"), 20 Aralık 2023 tarihli T-564/2 sayılı Pierre Balmain v. Story Time kararı ile, şekil markaları arasındaki benzerliğin ve karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesine ilişkin önemli ilkeler ortaya koydu.

Karar, Pierre Balmain ("Balmain" / "Başvuru Sahibi") tarafından aşağıda detayları verilen "aslan başı" figürünü içeren şekil marka başvurusuna karşı, Story Time ("Story Time" / "İtiraz Sahibi") tarafından aynı ve benzer sınıflardaki bir başka "aslan başı" figürü şekil markasına dayanan itirazın EUIPO Temyiz Kurulu tarafından kabulüne karşı itiraza ilişkindir.

Başvuru sahibi, Genel Mahkeme'ye yaptığı itirazda, söz konusu markaların kavramsal olarak aslan başı olması sebebi ile örtüştüğüne itiraz etmemekte, ancak bu kavramsal benzerliğe aşırı önem atfedilmesine karşı çıkmaktadır. Zira, Balmain'e göre aslan figürü, moda sektöründe yaygın kullanılan bir motiftir ve bu nedenle de bu markalardaki aslan başlarının temsilleri arasındaki görsel farklılıklara daha fazla önem vermek gerekmektedir.

Nitekim, Genel Mahkeme de, moda sektöründe yaygın olarak kullanılan aslan figürünü ayırt ediciliği zayıf bir ibare olarak değerlendirmiştir ve EUIPO Temyiz Kurulu'nun itirazın kabulüne ilişkin kararında, markalar arasındaki kavramsal benzerliğe gereğinden fazla önem atfettiğine kanaat getirmiştir. Genel Mahkeme'ye göre, aslan başı moda sektöründe banal ve sıradan bir dekoratif motiftir, tüketiciler moda sektöründe bu figürle sıklıkla karşılaştığından, aslan başı figürünün köken gösterme işlevi zayıflamıştır.   Genel Mahkeme, karara konu olan markaların her ikisinin de aslan başı figürü olması sebebi ile kavramsal olarak aynı bulsa bile, bu olayda kavramsal benzerliğin etkisi çok düşük bulunmuştur.

Kararın detayları aşağıda tarafımızca değerlendirilmektedir.

Taraflar ve Karara Konu Olay

Balmain, 23 Kasım 2017 tarihinde, aşağıdaki şekil markasının, 14 ve 25. sınıflarda tescili için Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi ("EUIPO") nezdinde birlik markası tescili için, aşağıdaki aslan başı şekil ibaresi için başvuruda bulunmuştur.

22 Eylül 2020 tarihinde, Story Time, aynı mal ve hizmet sınıflarını içeren, aşağıdaki aslan başı şekil markasına dayanarak, Balmain'in marka başvurusuna itiraz etmiştir.

18 Kasım 2021 tarihinde, EUIPO İtiraz Dairesi, 14. ve 25. sınıflardaki tüm mallara ilişkin olarak, her iki aslanı birbirine benzer bulmuş ve itirazı kabul etmiştir.  17 Ocak 2022 tarihinde, Balmain, İtiraz Dairesi'nin kararına karşı itirazda bulunmuş ve bu kararın tümüyle iptal edilmesini talep etmiştir.

Temyiz Kurulu aslan başı temsilinin boyutu ve söz konusu markalardaki konumu nedeniyle bu markaların baskın unsurunu oluşturduğunu tespit etmiştir. Dairesel bir arka plan, noktalı bir çizgi veya bir zincir gibi diğer unsurların, kendi görüşüne göre, dekoratif nitelikte olduğunu ve bu markaların yarattığı genel izlenimde daha zayıf bir rol oynadığını belirtmiş ve itirazı haklı bulmuştur. Balmain, Temyiz Kurulu'nun kararına karşı Genel Mahkeme yoluna giderek iptalini talep etmiştir.

Genel Mahkeme Değerlendirmesi

Balmain, Temyiz Kurulu'nun aslan başının söz konusu markalarda baskın ve en ayırt edici unsur olduğu yönündeki bulgularına itiraz etmektedir; zira aslan başı temsilinin, moda sektörünün bir parçası olan 14. ve 25. sınıflardaki mallar açısından özünde sıradan bir dekoratif motif olduğunu ve bu markalardaki diğer dekoratif unsurlardan daha ayırt edici olmayan bir motif olduğunu savunmaktadır. 

Balmain bu iddialarını desteklemek amacıyla başka bir davada, Genel Mahkeme'nin, zincir oluşturan halkalarla çevrili bir aslan başı temsilinin, moda sektöründe 14. ve 26. sınıflarda yer alan çeşitli ‘düğme' veya ‘takı' gibi mallar bakımından ayırt edici bir niteliğe sahip olmadığına karar verdiğini belirtmiştir. (5 Şubat 2020 tarihli karar, Zincir oluşturan halkalarla çevrili bir aslan başı temsili, T-331/19, yayımlanmamıştır, EU:T:2020:33, 41. ve 58. paragraflar).  

Genel Mahkeme kararında , belirli bir sektördeki malların hedef tüketicilerinin, söz konusu malların ticari sunumu düzenli olarak belirli türde imgeler veya figüratif unsurlarla karşılaşması yaygınsa ve tüketiciler sonuç olarak bu ibareleri dekoratif işlevde görmeye alışkınsa bu imgeler veya unsurlar, köken gösterme kabiliyetlerini kaybederler ve bu nedenle genellikle söz konusu mallar bakımından zayıf bir ayırt edici niteliğe sahip olurlar.

Moda sektöründe, malların ticari sunumunda veya dekorasyonunda aslanların veya aslan başlarının veya daha genel olarak vahşi, güçlü ve egzotik hayvanların temsillerinin kullanılmasının sıradan veya yaygın bir uygulama olduğu herkes tarafından bilinmesi muhtemel veya genel olarak erişilebilir kaynaklardan öğrenilebilecek bir gerçektir. Bu gerçek, aslan başı temsilinin moda sektöründe ‘düğmeler', ‘kol düğmeleri' veya ‘üzerinde aslan başı bulunan mücevherler' gibi bir giyim aksesuarı için sıradan ve yaygın bir dekoratif motif olduğunu teyit eden 5 Şubat 2020 tarihli, Zincir oluşturan halkalarla çevrili aslan başı temsili (T-331/19, yayınlanmadı, EU:T:2020:33, 33 ila 37. paragraflar) kararında zaten tespit edilmiştir.

Ayrıca Temyiz Kurulu'nun itiraz edilen kararda özü itibariyle tespit ettiğinin aksine tamamen figüratif markalar olan söz konusu markalardaki tüm grafik unsurların, hiçbiri diğerinden ‘daha ayırt edici' olmadığı için düşük derecede doğal ayırt ediciliğe sahip olduğu gözetilmelidir.

Moda sektöründeki malların ticari sunumunda veya dekorasyonunda banal veya sıradan kullanımı tespit edilmiş olan aslan başı temsiline ek olarak, söz konusu markaların diğer grafik unsurları, yani siyah daire, noktalı çizgi ve zincir veya ip motifi, bu sektörde doğası gereği banal dekoratif motiflerdir.  İlgili ortalama tüketici bunları genellikle kapsadıkları malların ticari menşeine ilişkin göstergeler olarak değil, bu malların dekoratif unsurları olarak değerlendirecektir.  

İlgili malların ticari sunumunda veya dekorasyonunda yaygın olarak bulunan ve sonuç olarak tüketicilerin bu dekoratif işlevde görmeye alışkın oldukları figüratif unsurlar genellikle bu mallar bakımından zayıf bir ayırt edici niteliğe sahip olacaktır.  

Sonuç olarak, ilgili mallar için düşük derecede ayırt ediciliğe sahip bir işaretten oluşan eski bir markanın sahibi, bu işaretin yoğun veya yaygın kullanımı sonucunda gelişmiş bir ayırt edicilik kazandığını göstermedikçe (ki somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir), söz konusu marka ilgili mallar açısından düşük derecede ayırt ediciliğe sahip olacaktır. Ayırt ediciliği düşük derecede olan bu markanın sahibi bu marka için aşırı koruma talep edemez çünkü bu korumanın sağlanması durumunda uygulamada kendisine markanın dayandığı yaygın olarak kullanılan kavram üzerinde yarı tekel sağlanması söz konusu olacaktır.

Sonuç olarak bir bütün olarak ele alındığında daha önceki marka, tescil edildiği malların belirli bir teşebbüse ait olduğunu belirlemeye ve bu malları diğer teşebbüslerin mallarından ayırt etmeye yalnızca sınırlı ölçüde hizmet etmektedir. Özellikle moda sektöründeki malların ticari sunumunda veya dekorasyonunda aslanların veya aslan başlarının veya daha genel olarak vahşi hayvanların temsil edilmesinin sıradan ve yaygın bir uygulama olduğu gerçeği ışığında, önceki marka yalnızca düşük derecede ayırt edici özelliğe sahip grafik unsurlardan oluşmaktadır.

Bu nedenle Temyiz Kurulu, önceki markanın kapsadığı mallarla ilgili olarak ortalama bir ayırt edicilik derecesine sahip olduğunu tespit etmekle hata yapmıştır; çünkü bu ayırt edicilik derecesi düşük olarak kabul edilmelidir.

Sonuç

Şekil markalarının benzerliği ve belirli bir sektörde yaygın kullanılan figüratif unsurların ayırt edici karakterine ilişkin önemli değerlendirmeler içeren bu kararda, Genel Mahkeme bir kez daha önceki markanın ayırt ediciliği ne kadar düşükse, karıştırılma ihtimali de o kadar düşük olacaktır ilkesini yinelemiştir. Ne var ki, kanaatimizce, önceki markanın yalnızca "aslan" figürüne indirgenerek, zayıf bulunması, logodaki ayırt edici detayların ve sonraki marka ile önceki markanın her ikisinin de gri aslan büstlerinden oluşması ve çizgi ve zincir detaylarının göz ardı edilmesi bir nebze iddialı bir karar olmuştur. Bu iki aslan, Türkiye'de karşı karşıya gelse sonuç ne olurdu merak konusu olsa da,  Genel Mahkeme'nin değerlendirmesinde, "aslan başı", "aslan figürü" veya benzer vahşi veya egzotik hayvanların moda sektöründe sık kullanılması nedeni ile monopolize edilmemesi gerektiği, zira bu hayvan figürlerinin tek başına köken göstermekte değil ancak ilgili ürünü veya markayı dekoratif unsurlarla süslemeyi amaçladığı kanaatine varılmıştır.

Bu itibarla, birbiriyle kavramsal olarak aynı olan iki hayvan figürüne ilişkin markadan, önceki tarihli olanın, kullanım neticesinde çok yüksek bir ayırt ediciliğe ulaşması söz konusu olmadıkça, kavramsal olarak ayniyet teşkil etmelerinin karıştırılma ihtimaline tek başına neden olmayacağı yönünde iddialı argümanlara dayanan bir içtihat daha oluşturulmuştur.